Kabul Et Kalbim Biz Ayrildik

İçimde bir şeyler kopuyor, paramparça oluyorum. Aynı parçalar yeniden kopup bir daha
parçalanıyor, sonu yokmuş gibi, garip bir yap-boz oyunu bu...
Gitti giden dönmeyecek,
Kabul et kalbim
Asla seni sevmeyecek,
Hayat ne zalim...
Bağırmak istiyorum, haykırmak istiyorum ama kelimeler boğazıma düğümleniyor ve
susuyorum... Susup sabrediyorum ve üstelik korkum daha da büyüyor... Aslında
ummadığım bir yerde, ummadığım bir anda patlamaktan korkuyorum... Düşünüyorum da; sayılarını hatırlamadığım kadar çok olan "keşke"lerime bir yenisini daha eklemekten
ve geri dönüşü olmayan bir yola girmekten korkuyorum aslında...
O yanmadı senin kadar
Feryat etsen neye yarar
Ya sen dur sonsuza kadar ya kabul et...
Kabul et kalbim, kabul et kalbim...
Ah kalbim biz ayrıldık...
Diğer yandan da; hayat kısa, bağır çağır, boşalt içini diyorum kendi kendime. Sonra
da bu kısacık hayatı daha da çekilmez hale getirebileceğimi düşünüyorum. Çelişkiye
düşüp yine susuyorum. Kendi içime haykırmaya devam ediyorum kimsenin duymadığından
emin bir halde.
Gözyaşlarımı içime akıtıyorum ve biliyorum ki kimse görmüyor, göremiyor... Ve
"Sessiz Çığlığıma" ses vereceğin "o" günü bekliyorum...