ben senden gittim

Günlerdir, aklımdan yürüyen sözcüklerin yüreğimdeki sızıya her dokunuşunda biraz daha kızgın biraz daha küskün cümleler kurdum. Şimdi mi, şimdi hüzün zamanı…

Evet ayrıldık!

Hayaldi ve gerçeğe çarptığımız an bitti. Belki de suya yazılmış bir aşk masalıydı bizimki. Hani zamanında her şeye inat beraber ayakta kalabilme çabalarımız filan aklıma gelince, sonumuza bakıp derin bir acı çekiyorum ciğerlerime. Dönüşü olmayan bir yola ürkmeden adım atabilme cesaretimiz içinse hiç övünemiyorum biliyor musun? Aşk, gerçeklere ne kadar yakınsa sonsuzluğa o kadar uzakmış meğer…

Benim için artık bir yabancısın. Oysa hayattan aldığım her darbede çevireceğim acil numaram, en yakın dostum, sevgilim, hayat arkadaşım olduğunu sanmıştım.

Şimdi yaşamak için yeni sebepler arıyorsundur kendine ve her gece başını yastığa koyduğun anda benden kalan parçaları içindeki ateşle yakıp uyuyorsundur. Tanırım seni! Yüreğini yeni bir yüreğe açman biraz süre alır ama hayat devam ediyor mantığınla bunu da aşarsın!

Doğruların- hani şu asla, ne pahasına olursa olsun değiştiremeyeceğin doğruların-bir gün hangi kadının el değmesiyle doğru olmaktan çıkar işte onu bilmiyorum.

Ben senden gittim; hem de bir hastanenin acil servis kapısının önünde öylece yolunu gözlerken

Ben senden gittim; telefonun diğer ucundaki suskunluğuna bağırıp çağırıp ağlarken

Ben gittim artık; sana ayrılmalıyız, derken
Ve şimdi…
Unuttum seni demek için çok erken belki de çok geç!

Vakit ayrılık vaktiydi; bitti

Senin için tüm iyi dileklerim, yüreğimin ta derinlerinden sesleniyor:

Mutlu ve sağlıklı yaşa...