Gelme artik

Bir hazan mevsiminde çıktığında karşıma, bilir miydim bu kadar
yaralayacağını yüreğimi?
Ah sevgili... Bilir miydim defalarca gidip gri geleceğini ve her
gidişinde bir parça daha götüreceğini yüreğimden? Bilir miydim her
gidişinde daha büyük olacağını o parçanın söyle?

Halbuki sen değil miydin tüm yaşadıklarımı bilen ve sen değil miydin
bana zarar gelmesini istemeyen?
İstemezken hiçbir acıyı çekmesini yüreğimin neden yaktın sevgili,
neden kışa döndürdün bendeki sevgini?

Çok mu şey istemiştim senden? Neden bu kadar ağır gelmişti herşey ikimize?
Yapmamız gereken tek şey sevmekken birbirimizi, biz, neden sevgi
dışında herşeyi dolu dolu yaşadıkta hep erteledik söylenmesi
gerekenleri ve neden sakladık sevgimizi?
Bir senin yanında yaşarken saflığı, bir senin yanında güçsüzken ve ilk
senin yanında ağlamışken savunmasız; neden hep kelime artlarına
sakladık yüreğimizi?

Çok mu şey istemiştim gerçekten hayattan?
Koluna girip yürürken yolda, yüzüme yansıyan tebessüm müydü fazla
kaçan mutluluk?
Yoksa uzaktayken , bir çağrının gelmesiyle sana ait olan,; yüreğime
düşen heyecan parçası mı ağır gelmişti de, bu hale düşmüştü sevdamız?
Hayat ne istedi bizden, yoksa biz mi hayatı yok ettik erkenden?

Neden birden değişti her şey? Bahar neden kışa dönüştü aniden?
Halbuki sen bilirdin , kıştan ne çok korktuğumu sevgili..Halbuki en
çok sen bilirdin, kışları üşüyen ellerimin yüreğimi de vurduğunu ve o
yüreğin sadece senin gözlerinde huzur bulduğunu...

Biliyorsun değil mi?
Bunu benden de iyi biliyorsun sevgili...
Bildiğin halde yapıyorsun, inat uğruna yaşatıyorsun tüm acıları bana..
Acı çekmem için gelip gelip gidiyorsun yüreğime... Her gelişinde bir
parça mutluluk çalıyorsun ağzıma ve her gidişinde yüreğimden bir parça
daha götürüyorsun yanında...
Neden sevgili? Neden yapıyorsun? Nedir istediğin ve benim bir türlü bilemediğim?

................

Hani bir çocuk vardı yüreğimde; senin gelişinle canlanan ve her
gidişinde gözyaşları sel olan yoluna.. O çocuk bile büyüdü bilir misin
sevgili..

Büyüdü o çocuk..Büyüdü, çok sevdi, ayrı düştü, mutsuzlaştı... Gitgide
yaşlandı...

Halbuki hep çocuk kalması gerekiyordu onun, halbuki savaşabilmesi için
hep gülmesi...
O ise hep ağladı sen giderken sevgili, sonunda gücü bitti, tövbe
etti..Vazgeçti çocuk olmaktan..büyüdü.. Saçları aklaştı, yüreği
katılaştı...

..................

Ne güzeldi sana dair olan hayallerim, ne büyüktü o hayallerin verdiği
mutluluk yüreğime...

Halbuki seninle şiir gibi bir hayat yaşayacaktım sevgili.. Sen 29
harftin dilimde, bir anlam katabilmek adına hayatın içine...
Ve sen her gittiğinde bir harf intihar etti kendi zehiriyle...
...............

Neden yar? Ah yar neden? Neden gelip gelip gidersin hala yüreğimden?
Neden azad etmezsin ellerindeki yüreğimi yada neden öldürmezsin
acımadan insafsızca?
...................

Git sevgili, git... Git artık... Hiç düşünmeden, tüm "sen"i sırtla
bendeki ve bakmadan ardına git... Yüreğini yüreğimden al ve git...

Yada gel be sevgili.. Sebep aramadan, sual sormadan gel... Sadece
sevmek adına gel..Sadece benim olmak, sadece senin olmak adına gel...
Biz olmak adına gel...

Gelebilir misin?
Hayır...
Gelebilir miyim?
Hayır...

..................

Gelme artık yalvarırım yar... Gelme ama gitme de... Dokunma içimdeki
"sen"e.. Ben mutluyum böyle.. Bırak içimdeki "sen" kalsın bana sen
gitsen de yüreğimden, ben üşüsem de peşinden...
Yada hiçbiri işte....
..............

Tıkanıyor sonu sen olunca kelimeler..Ardından intihar eden harfler
tükeniyor, kağıda değer değmez yok oluyor..
Artık anlatamıyorum hiçbir şeyi eskisi kadar güzel..Artık yüreğim
dökülmüyor sayfalara...

Ah yar...

Alışmışken senin kalbimdeki sessiz usul haline, gelip gelip daha
ileriye itiyorsun ya hançerini kalbime, sözlerinle bitiriyorsun ya
beni.. Diyecek söz bulamıyorum yüreğine..

Susuyorum artık..Susturuluyorum belki de...

Gelme artık yar..Yalvarırım gelme ama gitmede...
Yada boş ver,düşünme..Ve al her şeyi git bırakıp beni...Çık hayatımdan..
GİT.......