Gölgene Sigdir Beni

Acıyan yanımı tut, Sen değince elini geçiveriyor yangınlar... Acı-yan-ımı tut. Dokun bana... Yarama tuz serpecek olan da elin, uzat; dokun bana. Muhtaçlığı bir senin kudretinde sevdim, gölgende uyudum, her şeyi duydum... Kucağında mı hâlâ ilk gece bıraktığım gölgem? Hani o geceden önce sabah, uzanmıştım kucagina. Bana o sevdiğim ninniyi söylemiştin. Off, sesini özledim. Ses tellerinin havayla buluşmasını özledim. Konuş, muhtaçlığıma su serp! Acıyan yanımda kalsın ellerin. Hah, öyle dokunmuşluk izleri bırak tenimde. Ruhumdan zaten hiç eksilmedi ki suretin !


"İhtiyacım var sana,milyon kere!" cümlesi "Aşığım sana, topraklarımın sonsuzluğu kadar!" cümlesine eş oldu. Kulağına şöyle-böyle, çekingenlikle fısıldadığım cümleyi hatırladın mı? Hani daha önce kimsenin işitmesine tahammül edemeyeceğim, ama ilk çekingenlikten sonra sana binlercesini, en güzellerini kurarak tekrarladığım sözcüklerim? Nefesin kesilmişti hani, korkmuştum kalbin duracak diye. O kadar hızlı atıyordu ki! Kesilmiş nefesinin ritmi hâlâ kulağımın ucunda...


Nefesini özledim Seni sen yapan, her seferinde beni sana yaklaştıran diyafram hareketlerini... Gel buraya! Yanımda nefes al! Sonra, daha da yaklaş! Nefesini ciğerlerime doldururum belki... Acıyan yanıma üfle ellerinle. Ellerin merhemimdir, sür; nefesinse yegâne ilacım.


Sabahtan kalma sarhoşlukla gecelere vurduğumuz delilikleri hatırladın mı? Hani, sabah canımız hiçbir şey istemezdi. Ama, biz inatla birbirimizi isterdik. Sabaha aldırmamışlık lar yapardık,gecenin devamı başka bir gece gibi olurdu gündüz. Zaten umrumuzda olmazdı güneşin günle oynaşmaları. Bizim için mühim olan,can larımızın kaynaşmasıydı!


Acıyan yanıma dokun. Yaklaş bana, korkma Yaralarıma merhem olursun ancak, kanatacak yer kalmadı ki! Şişe şişe kan tükettim, sayfa sayfa sitemlerde. Çoğalmadan azaldım. Tükendikçe büyüdüm... Acıyan yanımı bırak şimdi. Bana dokunmayı da...Suretine yüz sürmek istiyorum yalnızca.


Gölgene sığındığım günlerdeki gibi yüzünü yüzüme daya... "Son damlana kadar bitireceğim seni." dediğim gecedeki gibi yüzümden başla, bitir beni! Parça parça dokunma bana, kanarım...


Gölgene sığdır beni; yuvamı ver,sığınayım. Karanlığınla koru beni karanlıklardan yine... Hah, şimdi bitirme vaktin beni... Her gün yaptığın gibi, bitir beni, son damlam yine kalsın, üzerine dökülmem için.
Kapat ışığı! Acıyan yanıma tuz basmakla başla..